HALA BÖLÜMÜNÜZDEN NEFRET ETMEDİNİZ Mİ?
Merhaba, ben sosyolojik insan, 1.5 yıl önce Sosyoloji Bölümü'nden mezun oldum. Evet evet, SOSYOLOJİ! Sosyoloji ne mi yapar? Ben duymaktan yoruldum da siz hala sormaktan yorulmadınız ama..
En kısa haliyle mezun olduğum üniversitemin de belirttiği gibi,
En kısa haliyle mezun olduğum üniversitemin de belirttiği gibi,
"Sosyoloji, toplumun ve toplumsal davranışların sistematik ve bilimsel incelemesidir."
Tekrar tekrar anlatmak zorunda olduğunuz bir bölümde okumak bunu gerektiriyor çünkü.
+He psikoloji gibi bir şey yani?
-Hayır.
-Hayır.
+Felsefe falan yapılıyor mu?
-Hayır.
Özet olarak sosyoloji hakkında bir fikrimiz olduysa bu cümleyle devam ediyorum. Çünkü aslında konumuz sadece sosyoloji okumak değil. Evet, ben sosyoloji okudum, hem de çok isteyerek bayıla bayıla okudum. "Hiç bir yeri kazanamadığı için sosyoloji bölümüne girmiş.", "Psikoloji tutmayınca sosyolojiye kalmış." gibi cümleler beni hiiiiiç ilgilendirmedi yıllarca. Aklımın, emeğimin hakkıyla girdim. OH!
Keşke her şey böyle güzel devam etse ama olmuyor. Severek girdiğiniz bölümden, okuduğunuz derslerden, emek verdiğiniz araştırmalardan teker teker soğutmadan rahat bırakmıyorlar sizi. Üzgünüm.. Hala sosyolojiyi seviyorum ama "NEDEN SOSYOLOJİ OKUDUM Kİ?!" diye serzenişte bulunduğum da çok oldu. Hatta üniversite sınavına girecek olan yeğenlerime, işletme okuyun işletme, işletme çok iyi bölüm. İngilizce işletmeeeee! diye baskı kurmuşluğum bile oldu bir dönem.😅
Eminim bu sadece sosyoloji bölümü için de geçerli değildir. Her ne okursanız okuyun, en sonunda "Keşke başka bölüm okusaydım." dedirtiyor insanlar. Biliyorum, okuduğumuz için mutluyuz. Hatta çoğunlukla aklımdan şöyle geçiyor, o kadar sene okudum sonunda bir şeyler olmalı değil mi? Ama sosyal bilimlerde okumuş olmanın bir tarafı insanı etkiliyor, akademisyen olmak. Bir bilim okuyup, o inancınız, beceriniz varsa ve akademisyen olmak istiyorsanız önünüz açıktır. Ayrıca pek çok araştırma kurumu da var ki hepsi için yüksek lisansınızı ve doktoranızı yapıp hayat boyu eğitiminize devam ediyorsunuz. Bunu başarabilen insanlara ve özellikle tanıdığım bir kaç arkadaşıma çok ama çok saygı duyuyorum. Umarım hep görürüm onları diyorum, başarılarını hep duyarım. Ama benim gibiyseniz, yani akademisyenlik kısmını bir kenara bırakıp çalışmak istiyorsanız, merhaba çalışma hayatı, merhaba iş görüşmeleri, merhaba "Sizi neden işe alalım?" soruları.
Şimdi biraz toplumda sosyolojinin bilinmemesine değinmek istiyorum. BİZ DE İSTATİSTİK BİLİYORUZ! Hatta sosyolojinin temelini istatistik oluşturuyor desek, bence çok da yanlış olmaz. Araştırma yapmak için soru hazırlıyoruz, sorular soruyoruz, sonuçlarını yazıyoruz, istatistiksel verilerini alıyoruz ve yorumluyoruz. Şaşırdınız mı? Şaşırmayın, gerçek bir araştırma için çok uğraşmanız gerekiyor. Ama bölümün insanların gözündeki tek noktası, sosyal olması. Bir şekilde o sonundaki "bilim" kaybolup gitmiş.
Neden mi şikayet ediyorum? Aylardır kariyer sitelerinde dolaşıyorum. Her birinde, her ilanda.. "Sosyal bilimler" arayan hiç bir iş kolu yok, biliyor muydunuz? 100 ilanın sadece 10 tanesinde "sosyal bilimler" ibaresini görebilirsiniz. Örneğin, insan kaynaklarında çalışmak için neden ekonomi okunması gerektiğini hala anlamış değilim. Buna benzer pek çok örnek de var aklımda.
Hatta en çok istediğim, bir İK müdürüyle oturup neden sistem böyle diye sormak istiyorum..😊
Pek çok şey görüp, pek çok insanla konuşursunuz. Zaten hayat bu değil mi, elbet sizi yaptığınızdan ya da yapacaklarınızdan pişman hissetmenize neden olacak birileri olacaktır. Ama eğer kendinize inanıyorsanız, iyi ki yaptım diyorsanız hiç kulak asmayın. Keşke o bölümü okumasaydım, demeyin eğer çok isteyerek okuduysanız. Belki de hayatınızın devamında çok severek yapacağınız tek iş o üniversitede okumaktı, bunu da bilmiyoruz ki. Bölümünüzü, yaptıklarınızı kabullenip onları sevin, böylece başkalarının karşısında savunabileceğiniz bir güveniniz, inandırabildiğiniz emekleriniz olur.
Beni hala nefret ettiremediler..💪
Z.E.
Eminim bu sadece sosyoloji bölümü için de geçerli değildir. Her ne okursanız okuyun, en sonunda "Keşke başka bölüm okusaydım." dedirtiyor insanlar. Biliyorum, okuduğumuz için mutluyuz. Hatta çoğunlukla aklımdan şöyle geçiyor, o kadar sene okudum sonunda bir şeyler olmalı değil mi? Ama sosyal bilimlerde okumuş olmanın bir tarafı insanı etkiliyor, akademisyen olmak. Bir bilim okuyup, o inancınız, beceriniz varsa ve akademisyen olmak istiyorsanız önünüz açıktır. Ayrıca pek çok araştırma kurumu da var ki hepsi için yüksek lisansınızı ve doktoranızı yapıp hayat boyu eğitiminize devam ediyorsunuz. Bunu başarabilen insanlara ve özellikle tanıdığım bir kaç arkadaşıma çok ama çok saygı duyuyorum. Umarım hep görürüm onları diyorum, başarılarını hep duyarım. Ama benim gibiyseniz, yani akademisyenlik kısmını bir kenara bırakıp çalışmak istiyorsanız, merhaba çalışma hayatı, merhaba iş görüşmeleri, merhaba "Sizi neden işe alalım?" soruları.
Şimdi biraz toplumda sosyolojinin bilinmemesine değinmek istiyorum. BİZ DE İSTATİSTİK BİLİYORUZ! Hatta sosyolojinin temelini istatistik oluşturuyor desek, bence çok da yanlış olmaz. Araştırma yapmak için soru hazırlıyoruz, sorular soruyoruz, sonuçlarını yazıyoruz, istatistiksel verilerini alıyoruz ve yorumluyoruz. Şaşırdınız mı? Şaşırmayın, gerçek bir araştırma için çok uğraşmanız gerekiyor. Ama bölümün insanların gözündeki tek noktası, sosyal olması. Bir şekilde o sonundaki "bilim" kaybolup gitmiş.
Neden mi şikayet ediyorum? Aylardır kariyer sitelerinde dolaşıyorum. Her birinde, her ilanda.. "Sosyal bilimler" arayan hiç bir iş kolu yok, biliyor muydunuz? 100 ilanın sadece 10 tanesinde "sosyal bilimler" ibaresini görebilirsiniz. Örneğin, insan kaynaklarında çalışmak için neden ekonomi okunması gerektiğini hala anlamış değilim. Buna benzer pek çok örnek de var aklımda.
Hatta en çok istediğim, bir İK müdürüyle oturup neden sistem böyle diye sormak istiyorum..😊
Pek çok şey görüp, pek çok insanla konuşursunuz. Zaten hayat bu değil mi, elbet sizi yaptığınızdan ya da yapacaklarınızdan pişman hissetmenize neden olacak birileri olacaktır. Ama eğer kendinize inanıyorsanız, iyi ki yaptım diyorsanız hiç kulak asmayın. Keşke o bölümü okumasaydım, demeyin eğer çok isteyerek okuduysanız. Belki de hayatınızın devamında çok severek yapacağınız tek iş o üniversitede okumaktı, bunu da bilmiyoruz ki. Bölümünüzü, yaptıklarınızı kabullenip onları sevin, böylece başkalarının karşısında savunabileceğiniz bir güveniniz, inandırabildiğiniz emekleriniz olur.
Beni hala nefret ettiremediler..💪
Z.E.
Yorumlar
Yorum Gönder