ÇALIŞMAK İÇİN ÇOK ŞİŞMANSIN!
Merhabalaaarrr!
Güzel bir konu başlığıyla devam ediyorum. Lütfen en başından "Saçmalama, kiloyla işin ne alakası olsun ki?" demeyin ve dinleyin sadece.
Ben kendimi bildim bileli kilolu bir insanım ve evet arada zayıflasam da böyleyim. Hayır,çok yemek yemiyorum, sadece tatlıya düşkünüm.😕 İlk görüşmemi anlattığım yazıda da belirtmiştim, en büyük sorunlardan biri kıyafet bulmak, özellikle de resmi bir kurumda olmak için. Gömlekler, kumaş pantolonlar, ceketler.. Zaten iki üç seçenek arasından seçilen kıyafetler. Ama burada oturup şişmanlığın sıkıntılarından bahsetmeyeceğim ve lütfen siz de "O zaman zayıflamaya ne dersin?!" gibi cümleler geçirmeyin aklınızdan. Kilolu bir insan olmak yeteneklerimizi öldürmüyor herhalde, değil mi?
Bir kaç ay önce bir iş görüşmesine gitmiştim, grup mülakatı yapılacak ve odada beş kişi ik'yı bekliyoruz. Çoğu görüşmede olduğu gibi masanın üstünde kariyer.net dergileri bulunuyor. Açtım bir kaç tanesine baktım. İçinde oldukça güzel yazılar var, örneğin çok bilinen kurumsalların ik müdürleriyle yapılan röportajlar, makaleler vs. Sonra bir bölümü gördüm, hikaye gibi yazılan ik görüşmelerinde yaşanan olayların olduğu bir bölüm. İnternette aramaya çalıştım ancak bulamadım, o yüzden hatırladığım kadarıyla anlatacağım ve gerçekten yaşanmış mı yoksa kurmaca mı olduğunu tam olarak söyleyemeyeceğim.
Okuduğum hikaye şöyleydi:
Bir şirkette insan kaynakları iş görüşmeleri yapıyor ve sona bir kaç aday kalıyor. Bir kızla yaptıkları görüşmeden sonra, görüşmeyi yapan ik şirketteki arkadaşıyla bir diyologa giriyor. Arkadaşına, iş için bir kız bulduğunu, kızın cv'sinin çok iyi olduğunu anlatıyor. Okuduğu okullar, yaptığı işler iş için bile beklenenin üstünde yani. Ama diyor, müdürün kabul edeceğini düşünmüyorum. Müdüre söylemeden elemek mi gerekir yoksa şansımızı deneyelim mi diye konuşuyorlar. Görüşmeyi yapan da arkadaşı da bu durumdan oldukça rahatsız ve mutsuzlar. Çünkü kızı elemeyi düşünmelerinin tek sebebi müdürlerinin kilolu insan çalıştırmak istemiyor oluşu. Evet, tek sorun bu; cv'si çok iyi olsa da kız şişman..
Şimdi diyeceksiniz ki, bu hikaye. Gerçekte böyle şeyler olmaz, yaşanmaz. Üzgünüm ama, yaşamayan bilemez. Dergideki bu yazıyı okuduğum anda aklıma daha önceden yaşadığım bir olay geldi ve ister istemez umutsuzluğa kapıldım.
Çok iyi bildiğiniz ama tabi ismini vermeyeceğim bir kurumsalda çalışan yakın arkadaşıma cv'mi göndermiştim. İş çıkarsa elinde bulunsun ki kolay olsun diye. (Gerçi şu an istanbul'un %70'inde falan cv'm var sanırım😁) Bir gün arkadaşımla buluştuk, bir şeyler içip muhabbet ediyoruz. Sonra arkadaşım bana dedi ki "Zeynep, lütfen zayıfla. Bak gerçekten görüntün için demiyorum ama bu işine bile engel oluyor." Ben şoka girmiş bir vaziyette bakıyorum, nasıl yani?! noldu ki?! Kilo? İş? ŞİŞMAN?
"Zeynep, bizim şirkette bir pozisyon vardı, asistanlık. İk'dakilere söyledim bende bir cv var bakmak isterseniz diye konuştum. Nasıl görünüyor diye sordular, hafif kiloludur dedim. Bizim müdürün sıcak bakacağını düşünmüyoruz dediler."
ŞAKA MI?! Hikaye mi yalan mı derseniz, ben birebir kendi kulaklarımla duydum. Yani oluyor, yapıyorlar. Siz ne kadar isterseniz isteyin, ne kadar emek harcarsanız harcayın, istediklerini alıyorlar. Şimdi bana gelip de ik görüşmelerinde yapmanız gereken 10 madde diye listeler çıkarmayın, lütfen.
1. maddeyi söylüyorum: ZAYIFLAYIN!
Ama hayır! Ben reddediyorum! Ben toplumun güzellik algılarını, beden ölçülerini, bir insanı görüşünüşüyle yargılamayı reddediyorum. Siz istediğiniz için değil, ben istediğim için zayıflarım elbet bir gün. Ama siz masabaşında şişman değil 36 beden insanlar çalıştırmak istediğiniz için değil.
Bir kaç görüşmede yaşadım benzer durumları. İnsan kaynaklarını "şişmanım ama işimi iyi yaparım." durumuna ikna etmeye çalıştığımı da hatırlıyorum. Ve evet, biliyorum. Bunun için de mantıklı açıklamalar var. Kilolu insanların kendine saygısı olmadığı düşüncesi, kendine iyi bakamadığı için kilolu olduğu ya da düzen denilen bir şeyden haberleri olmadığı inancı yüzünden kilolu insanlara görüşmelerde bir adım geriden bakılıyormuş. Bunları da okudum, bunları da duydum.
Peki, size şöyle söylesem.. Ben Zeynep, şişman bir insanım. 2 sene önce medya şirketinde prodüksiyon asistanlığı yaptım. 12-15 saat süren setlerde sabahın 9unda koşturmaya başlıyordum. Sorun herkese, söylesinler nasıl inançla çalıştığımı.
Şimdi siz söyleyin, kilolu bir insan fiziksel gücünü sonuna kadar harcayabiliyorsa işi için, zihinsel gücünü neden kullanamasın?!
Size "İK görüşmeleri için yapmanız gereken 10 madde" hakkında bir şey söyleyeyim, maddeler asla bitmiyor. İyi görün, iyi giyin, iyi eğitim, iyi geçmiş, iyi gelecek.... Her şey sizde bitiyor. İnsanların sizi yargılamasına izin vermeyin. Sizin kilolu olduğunuz için iş yapamayacağınızı düşünebilecek insanlarla, tercih hakkınız varsa, çalışmayın bile. Belki bir gün dünya tersine döner ve zayıf insanların kendilerini düşünmediklerine inanırlar, belli mi olur?
Çok önemli ünlü düşünür Banu Alkan tv programında ne dedi: "Ben hayatım boyunca üç dört kilom var ise de her zaman kendime yakıştırmışımdır. Hayatım boyunca zayıflamayı değil, en ufak bir şekilde gıdamdan kesmemeyi bilen bir kadınım. Çünkü ben hayatta hücremi eritmem, o bakımdan yerim. Yediğiniz sürece yeni hücre oluşur. O yüzden bunun çok iyi bilincinde olduğum için, ben öyle zayıflayanlara da şaşar kalırım." hahahahahahahha😂😂😂
Z.E.
Güzel bir konu başlığıyla devam ediyorum. Lütfen en başından "Saçmalama, kiloyla işin ne alakası olsun ki?" demeyin ve dinleyin sadece.
Ben kendimi bildim bileli kilolu bir insanım ve evet arada zayıflasam da böyleyim. Hayır,çok yemek yemiyorum, sadece tatlıya düşkünüm.😕 İlk görüşmemi anlattığım yazıda da belirtmiştim, en büyük sorunlardan biri kıyafet bulmak, özellikle de resmi bir kurumda olmak için. Gömlekler, kumaş pantolonlar, ceketler.. Zaten iki üç seçenek arasından seçilen kıyafetler. Ama burada oturup şişmanlığın sıkıntılarından bahsetmeyeceğim ve lütfen siz de "O zaman zayıflamaya ne dersin?!" gibi cümleler geçirmeyin aklınızdan. Kilolu bir insan olmak yeteneklerimizi öldürmüyor herhalde, değil mi?
Bir kaç ay önce bir iş görüşmesine gitmiştim, grup mülakatı yapılacak ve odada beş kişi ik'yı bekliyoruz. Çoğu görüşmede olduğu gibi masanın üstünde kariyer.net dergileri bulunuyor. Açtım bir kaç tanesine baktım. İçinde oldukça güzel yazılar var, örneğin çok bilinen kurumsalların ik müdürleriyle yapılan röportajlar, makaleler vs. Sonra bir bölümü gördüm, hikaye gibi yazılan ik görüşmelerinde yaşanan olayların olduğu bir bölüm. İnternette aramaya çalıştım ancak bulamadım, o yüzden hatırladığım kadarıyla anlatacağım ve gerçekten yaşanmış mı yoksa kurmaca mı olduğunu tam olarak söyleyemeyeceğim.
Okuduğum hikaye şöyleydi:
Bir şirkette insan kaynakları iş görüşmeleri yapıyor ve sona bir kaç aday kalıyor. Bir kızla yaptıkları görüşmeden sonra, görüşmeyi yapan ik şirketteki arkadaşıyla bir diyologa giriyor. Arkadaşına, iş için bir kız bulduğunu, kızın cv'sinin çok iyi olduğunu anlatıyor. Okuduğu okullar, yaptığı işler iş için bile beklenenin üstünde yani. Ama diyor, müdürün kabul edeceğini düşünmüyorum. Müdüre söylemeden elemek mi gerekir yoksa şansımızı deneyelim mi diye konuşuyorlar. Görüşmeyi yapan da arkadaşı da bu durumdan oldukça rahatsız ve mutsuzlar. Çünkü kızı elemeyi düşünmelerinin tek sebebi müdürlerinin kilolu insan çalıştırmak istemiyor oluşu. Evet, tek sorun bu; cv'si çok iyi olsa da kız şişman..
Şimdi diyeceksiniz ki, bu hikaye. Gerçekte böyle şeyler olmaz, yaşanmaz. Üzgünüm ama, yaşamayan bilemez. Dergideki bu yazıyı okuduğum anda aklıma daha önceden yaşadığım bir olay geldi ve ister istemez umutsuzluğa kapıldım.
Çok iyi bildiğiniz ama tabi ismini vermeyeceğim bir kurumsalda çalışan yakın arkadaşıma cv'mi göndermiştim. İş çıkarsa elinde bulunsun ki kolay olsun diye. (Gerçi şu an istanbul'un %70'inde falan cv'm var sanırım😁) Bir gün arkadaşımla buluştuk, bir şeyler içip muhabbet ediyoruz. Sonra arkadaşım bana dedi ki "Zeynep, lütfen zayıfla. Bak gerçekten görüntün için demiyorum ama bu işine bile engel oluyor." Ben şoka girmiş bir vaziyette bakıyorum, nasıl yani?! noldu ki?! Kilo? İş? ŞİŞMAN?
"Zeynep, bizim şirkette bir pozisyon vardı, asistanlık. İk'dakilere söyledim bende bir cv var bakmak isterseniz diye konuştum. Nasıl görünüyor diye sordular, hafif kiloludur dedim. Bizim müdürün sıcak bakacağını düşünmüyoruz dediler."
ŞAKA MI?! Hikaye mi yalan mı derseniz, ben birebir kendi kulaklarımla duydum. Yani oluyor, yapıyorlar. Siz ne kadar isterseniz isteyin, ne kadar emek harcarsanız harcayın, istediklerini alıyorlar. Şimdi bana gelip de ik görüşmelerinde yapmanız gereken 10 madde diye listeler çıkarmayın, lütfen.
1. maddeyi söylüyorum: ZAYIFLAYIN!
Ama hayır! Ben reddediyorum! Ben toplumun güzellik algılarını, beden ölçülerini, bir insanı görüşünüşüyle yargılamayı reddediyorum. Siz istediğiniz için değil, ben istediğim için zayıflarım elbet bir gün. Ama siz masabaşında şişman değil 36 beden insanlar çalıştırmak istediğiniz için değil.
Bir kaç görüşmede yaşadım benzer durumları. İnsan kaynaklarını "şişmanım ama işimi iyi yaparım." durumuna ikna etmeye çalıştığımı da hatırlıyorum. Ve evet, biliyorum. Bunun için de mantıklı açıklamalar var. Kilolu insanların kendine saygısı olmadığı düşüncesi, kendine iyi bakamadığı için kilolu olduğu ya da düzen denilen bir şeyden haberleri olmadığı inancı yüzünden kilolu insanlara görüşmelerde bir adım geriden bakılıyormuş. Bunları da okudum, bunları da duydum.
Peki, size şöyle söylesem.. Ben Zeynep, şişman bir insanım. 2 sene önce medya şirketinde prodüksiyon asistanlığı yaptım. 12-15 saat süren setlerde sabahın 9unda koşturmaya başlıyordum. Sorun herkese, söylesinler nasıl inançla çalıştığımı.
Şimdi siz söyleyin, kilolu bir insan fiziksel gücünü sonuna kadar harcayabiliyorsa işi için, zihinsel gücünü neden kullanamasın?!
Size "İK görüşmeleri için yapmanız gereken 10 madde" hakkında bir şey söyleyeyim, maddeler asla bitmiyor. İyi görün, iyi giyin, iyi eğitim, iyi geçmiş, iyi gelecek.... Her şey sizde bitiyor. İnsanların sizi yargılamasına izin vermeyin. Sizin kilolu olduğunuz için iş yapamayacağınızı düşünebilecek insanlarla, tercih hakkınız varsa, çalışmayın bile. Belki bir gün dünya tersine döner ve zayıf insanların kendilerini düşünmediklerine inanırlar, belli mi olur?
Çok önemli ünlü düşünür Banu Alkan tv programında ne dedi: "Ben hayatım boyunca üç dört kilom var ise de her zaman kendime yakıştırmışımdır. Hayatım boyunca zayıflamayı değil, en ufak bir şekilde gıdamdan kesmemeyi bilen bir kadınım. Çünkü ben hayatta hücremi eritmem, o bakımdan yerim. Yediğiniz sürece yeni hücre oluşur. O yüzden bunun çok iyi bilincinde olduğum için, ben öyle zayıflayanlara da şaşar kalırım." hahahahahahahha😂😂😂
Z.E.
Yorumlar
Yorum Gönder