DOĞRU ZAMAN DOĞRU İNSAN!

    Annem💓 hep şöyle der: Olsun kızım.. Bu olmadıysa başkası olur. Ne hayırlıysa o olsun. Bekle! Zamanı geldiğinde senin için en iyi olan karşına çıkacaktır.

     Benim her zaman sinirle reddettiğim bu durum, gerçek oldu. Her zaman haklı olan annelerimiz.. Ve aslında içten içe hep haklı çıkmasını isteriz değil mi? Annem ne zaman bu cümleleri kursa hep aynı tepkiyi veririm: Anne lütfen "hayırlısıyla" deme de olsun şu iş! Ama işin aslı, iyi olmayacaksa neden olsun ki? Teşekkürler annem.. Her seferinde "hayırlısı" diyebildiğin için..

 Bugün tamamen olumlu bir konumuz var. Doğru zamanda doğru insanları bulmak! Evet, çok kaderci gelmiş olabilir yazdıklarım. İnanıp inanmamak size kalmış elbette ama hepimiz hayatımızda "kader" dediğimiz şeyler yaşamadık mı? "Kader" yerine başka bir kelime de tercih edebilirsiniz elbette... Olay şurdan başlıyor: pes etme anı. Her ne konuda olursa olsun zor zamanlardan geçen her insan bilir ki bir pes etme anı gelir. Ama yine hepimiz biliyoruz ki pes etme noktası ayağa kalkma noktasıyla aynıdır. Tam düşüyorum derken yükselmeye başlarsınız aslında. Çünkü daha çok çökebileceğinize inanmazsınız ve evet bir ışık! 😅
     Benim durumum gerçekten buna benziyordu, gülmeyin!

     İşsizlikten sıkılmış, görüşmelere gitmekten bıkmış, red mailleri görmekten bunalmış halde artık pes etme noktasındaydım. Aslında o noktaya gelmeme 5'ten geriye sayıyordum desem daha doğru. O sıralar girişimcilik dersleri almaya başlamıştım "Bizbizze Kadın Platformu"ndan. (ki bunu da uzun ve detaylı açıklamamı yapacağım, eminim sizin işinize de yarayacaktır. :)) Öyle kadınlarla tanıştım ki bu eğitim sırasında, hepsi birbirinden güçlü, hepsi birbirinden inançlı. Yapmak istedikleri bir sürü şey olan ve bunun için çabalayan onlarca kadın. Böyle bir ortamda insanın kendi gücünü yeniden bulmaması olanaksızdı sanırım. Bu sayede pes etme noktasında tuttuğum bir el ile kendimi yukarı çekmeyi başarıyordum bir şekilde. Daha olumlu gidiyordu her şey. Kendimi şirket açmaya bile inandırmışken bir yandan hala iş arıyordum elbette. Bizbizze'nin istihdam grubu için facebookta açtığı iş ilanları sayfasında bir ilana denk geldim. Bir ik yeni bir girişim kuruyormuş ve kendine araştırmayı, yazmayı, öğrenmeyi seven bir asistan arıyordu. DOĞRU İNSAN 1.😊 Evet, o kadar zaman sonra doğru bir zaman gelmişti ve ben doğru bir insan bulmuştum! İlanı gördüm ve mail attım: Beni alın beni! Çalışmayı çok isterim sizinle! 
Kısa bir telefon görüşmesi yaptık kendisiyle, bir tanışma gibiydi. Sonra bir mail aldım kendisinden görüşme için gün ayarlayacaktık. Ama şansa bak! Öyle bir haftadaydık ki ne bana onun boş zamanları, ne de benim boş zamanlarım ona uyuyordu. Tek bir çözüm vardı, ben annemlerin yanında gitmek için otobüse binmeden önce görüşebilirdik yani sabah 8:00 gibi bir saatte. Bunu özellikle belirtiyorum, çünkü pes eden ben, o saatte kalkıp gitmezdim belki görüşmeye. Sabah otobüsüm var üzgünüm diye erteleye erteleye yok edebilirdim belki de şansımı. Çünkü ne kadar isterseniz isteyin kafanıza bir kere "nasılsa olmayacak" düşüncesi girdi mi kurtulmak zor oluyor. Ama sonunda o gün sabah 8:00'de buluştuk. Ben çok enerjik ve bir o kadar da stresli. Sosyoloji yanında psikoloji okumuş bir ik ile görüşecek olmanın verdiği mutluluk da var elbette. (Sosyologlar da ik olabiliyormuş canlar.😏) Tanışmak için çok doğru bir insan! 1 saat kadar konuştuk sanırım. Ben kendimi anlattım, o benden neler istediğini.. O zaman deneyelim, dedi. YA-ŞA-SIN!!!! Ne kadar mutlu olduğumu bence artık tahmin edebiliyorsunuzdur. Çalışacaktım, görevlerim olacaktı, bir şeyler için uğraşacaktım. OH BE!
      Doğru zaman doğru insan dedim ya size. Şimdi esas doğru insan kısmına geliyorum. Görüşmedeyken bana, ileride ne yapmak istiyorsun, diye sordu. Ben de "Bir kadın var, linkedin'den takip ediyorum uzun zamandır, eğitimler veriyor; onun yaptığı işi yapmak istiyorum, onun gibi olmak istiyorum." dedim. Ve işte KADERE BAK! O kadın, o doğru adamın arkadaşıymış. Kadere bak!😊
Bu konunun üstünde durmadan devam ettik, ve beraber çalıştık ama ne kadar, yaklaşık 1 hafta kadar. İlk işlerimi teslim ettiğim sırada beni aradı. Hala o telefonu hatırlıyor ve hala gülümsüyorum. "Zeynep, yaptığın işler için çok teşekkür ederim. Geçen Selin'le konuşurken seninle çalışmaya başladığımı anlattım ve eğer ilgilenirsen Selin'le çalışmanı çok isterim. Senin için çok yararlı olacağını düşünüyorum." (Şuraya şok ifadesiyle dans eden bir smiley lazım.) Daha sonra ben "o kadın"la mailleştim ve buluşma günü ayarladık. Görüşmeye eşiyle beraber gelmişti, oldukça enerjik ve mutlu görünüyorlardı. (Sonradan öğrendim ki, en stresli anlarda bile hep bir parça mutlulukları var yanlarında.) Görüşmede ne kadar çok konuştuğumu hatırlıyorum, başlarını şişirdiğim için çok özür dilediğimi de. Yapabilirim, dedim her seferinde. Yapabilirim, araştırabilirim, yazabilirim, öğrenebilirim. Ve ben seni çok uzun zamandır takip ediyordum, dedim. İş görüşmelerinde gördüklerimden sonra onun gibi ik'ların varolduğuna inancım azalmıştı çünkü. Ama benim olmak istediğim gibi ik'lar da vardı hala ve ben de bulmuştum onlardan bir tanesini. Neyse, benim düşük çeneli konuşmalarımdan sonra, beraber çalışabiliriz, dedi. BERABER ÇALIŞMAK! ÇALIŞMAK... Mutluluk, bir insanın sahip olabileceği en güzel duygu kesinlikle. İçimde havaifişekler atılmaya başladı mesela o gün ve ben hardal rengi pantolonumla otururken sakin kalmayı başarmalıydım. O an sevinçten ağlayabilirdim, ama soda içtim onun yerine. Soda içip eve gittim. Annemi arayıp ona, artık bir işim var, dediğimde ağladık beraber.. "Hayırlı olsun!" diyen canım annemle.

     Bilmeyenler için, evet benim bir işim var artık. Eğitimlerine katıldığım, asistanlık yaptığım, yazılar yazdığım bir işim. Öğrenirken mutlu olduğum bir işim. Hayatımdaki ilk kartviziti veren bir işim.. Hatta 2 ay oldu sayılır..

     Ve evet o 2. DOĞRU İNSAN benim patronum! Yani uzun süredir takip ettiğim, ileride onun gibi işler yapmak istediğim "o kadın". Şu an onunla çalışıyorum. Doğru zaman, doğru insan... Aaa bu arada kendisi de bir sosyolog.. Şimdi size patronumu övmeyeceğim, çok övebilirim ama yaranmaya çalıştığımı falan düşünürsünüz, olmaz. Ya da nazar değdirirsiniz, o hiç olmaz!😅 Neden doğru insan? diye sorarsanız belki de bende kalmalı bazı sebepleri. Zaten doğruluğunu, karşılaştığınız insanlarla hayatınızdaki değişimi gördüğünüzde anlıyorsunuz. Ve bana inandı, yapabilirim dediğimde yapabileceğime inandı. İnanılmak çok güzel bir duygu.. Size en azından şunu yürekten söyleyebilirim ki, umarım hepiniz mutlu olduğunuz yerde mutlu olduğunuz insanlarla çalışabilecek kadar şanslı olursunuz. Ben şu an kendimi şanslı hissediyor olabilirim.😊 Bu sayede işinizden kazandığınız para size sadece bir ödül olarak gelir. Mesela Oprah Winfrey ne demiş, "İşinizi yaparken ruhunuzun nefes aldığını hissediyorsanız, doğru işi yapıyorsunuz demektir."
Doğru zaman, doğru insan, doğru iş. (Bu arada biz "mutluluk dağıtıyoruz.".)😉

     Kader, şans, tesadüf ya da zaten olması gereken oluyordur... Yani belki de bize iyi gelen bir şey olduğu için "hayırlısı"na inanıyoruzdur. Bize iyi geldiği için bir şeyleri adlandırmaya çalışıyoruzdur değil mi? Siz hangisini kullanmak isterseniz onu kullanın, ama böyle şeyleri hayatınızda görüyorsunuzdur. Uzaktan baktığınızda bazen yaşadığınız her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu görürsünüz. Benim yaşadığım gibi, kariyer.net'ten gelen bir mailden Bizbizze'ye ve işime uzanan bir yol gibi... Ya ben bu insanla nasıl bağlantı kurabilirim de beraber çalışırım, dediğim ve şu an çalıştığım işime! Bence en iyisi siz de pes etmeyin. O son noktaya geldiğinizde bile kalkın ve bir şeyler yapabilmek için çabalayın. Siz çabalayın ki bırakın şans peşinizden gelsin. Annelerin dilinden düşmeyen "hayırlısı değilmiş" cümlesine inanın biraz mesela. Çünkü her şeyin doğru bir zamanı var. Doğru zaman geldiğinde ve doğru insanları bulduğunuzda hayatınızın ne kadar değiştiğini göreceksiniz. Siz en iyisi doğru zaman gelene kadar var olan zamanınızı size iyi gelecek şeyler için harcayın. Sizi mutlu edecek şeyler için.. Ama eğer pes etmeye 5 kala durumundayım diyorsanız, o zaman elinizi tutabilecek, elinizi tutmak isteyecek birilerini bulun. Size inanan insanlar bulun. Emin olun çok zorlanmayacaksınız.
       Çünkü siz uğruna çabaladığınızda doğru zamanlar doğru insanları, doğru insanlar doğru hayatları beraberinde getiriyorlar.

Evet, bir işim var! teşekkürler..💙

p.s. sevgili patronum kesin okudu. merhaba patronum!😇
p.s. kadere bak kadere! kimleeeeeeer kimleeerle beraber oluyorrr! 😅
    

Yorumlar

  1. Ne desem nereden başlasam yazmaya ... her karşılaştığım da enerjisine hayran kaldığım, yalnız dudakları ile değil gözlerinin taaa ,ç,ne kadar gülen güzel Zeynep'im. Güçlü annenin, tabiki güçlü kızı. Çok ama çok sevindim adına. Çabanı biliyor ve okul sıralarından beri hiç değişmeyen , kalbi tertemiz annenin söylediği gibi hayırlısı olanı bulduğun, cümlelerinin dansından belli. İyi çalışmalar, hayırlı işler diyebileceğimiz enerjik , aydınlık bir kızımız var artık. ne mutlu sana, ne mutlu bize. sevgim ile gülen gözüm .

    YanıtlaSil

Yorum Gönder