OOOO MAĞAZACILIK MI?

     Her işte çalışın!
     Bakın bunu ben söyleyebiliyorsam, inanın. Eskiden ayyyy o iş de neymiş, o işi yapamam, o kadarcık para için o iş yapılır mı diye o kadar çok düşündüm ki. Çünkü gerçekçi bakış oydu. O kadarcık paralar için o kadar çok çalışılır mı? Üstelik üniversite okumuş, mezun olmuş, kendi istediği alanda çalışıp, gelişip, kendi geleceğini kurmayı düşünen biri olarak. Ama o işler öyle olmuyormuş efenim.

     2 sene boyunca (evet İKİ!) iş aradığımı biliyorsunuz. Aslında çok seçici de davranmadım, ne gördüysem başvurdum, kim çağırdıysa görüşmeye gittim. Bir ara barda, cafe de çalışmak da istedim ama vazgeçtim. Zara'ya başvurdum, görüşmeye gittim ama büyük ihtimal PİİREZENTABIL olmadığımdan dönüş yapmadılar. Yani aslında kafam da "o iş yapılır mı" düşüncesi varken bile denedim tüm şanslarımı. Sonra?
  
     Sonra bir telefon geldi, büyüüüüüüüük bir giyim firması, destek ekip için ihtiyaç var görüşmeye gelebilir misiniz, dedi. O sıralar Funofis'te çalışıyordum ve homeoffice rahatlığımın dışında haftasonlarım da boş olduğu için neden çalışmayayım ki dedim. Tabi aklımdan geçen, ya orada iş bulursam, düşüncesi.. Görüşmeye gittim, belgeleri hazırladım veeeee Satış Destek Ekip üyesi olarak işe başladım. Önce 3 gün çalıştım. Acemiliğimin dibini yaşadım ama oldukça da keyif aldım ve bir şeyler öğrendiğimi hissettim. Sağolsunlar beni sevmiş olacaklar ki, bir hafta sonra 3 gün daha çalışmaya gittim. Ve en son yılbaşı indirim zamanı 10 gün mağazada çalıştım. Bayağ o beden sorduğunuz, bozduğunuz kıyafetleri katlayan ve kabinden elinde 63416562 parça kıyafetle çıkan insanlardan biriydim. Keşke siz de gelseydiniz de görüşseydik! 😊


     Neden her işte çalışın dediğim kısmı da burada geliyor. Çok spesifik anılarıma henüz dalmadan genel bir değerlendirme yaparak anlatmak istiyorum. Modern işçi sınıfı sayılır mağaza çalışanları. Çoğunluğu asgari maaş+prim ile çalışıyor ve inanın o primi elde etmek için her şeyi yapıyorlar. Bunu sadece iyi olarak söylemiyorum yalnız. Gerçekten "her şeyi" yapıyorlar. E biraz haklılar, biraz da haksız. Prim sayesinde düzgün bir para alabiliyorlar. Sonuçta gençler değil, evli çocuklu insanlar da çalışıyor.
     Çok şey öğrendim dedim ya, çok şeye şaşırdım ve çok şeyi de anlamlandırmaya çalıştım aynı zamanda.
"Title"ınız değiştiği anda insanların size bakışının değişmesi çok enteresan gelmişti mesela bana. Sırf "mağaza çalışanı" olduğunuz için elindeki 3 kuruşla sizi satın aldığını zannedip, size köle gibi davranan insanlar mı dersiniz, saçma sapan seylere kızanlar mı, yoksa sizi aşağılayabileceğine kendini inandırmış terbiyesizler mi dersiniz, hepsini görebileceğiniz mükemmel bir ortam.
Üniversite mezunuyum, dediğimde çok bişi başarmışım gibi beni yücelten çalışma arkadaşlarımı da görünce şaşırmıştım bayağ. Belki üniversite okumamışlardı ama inanın çok fazla şey biliyorlardı. Onlar benden değil ben onlardan çok şey öğrendim.
İyi insanlar da gördün. Müşteri gibi müşteri, insan gibi insan olan. İşimizin bu olmasına rağmen "Sizi de çok yorduk kusura bakmayın." diyen tatlış insanlar da.

     Üniversitede çok sevdiğim bir hocam Migros'ta çalışmıştı zamanında. Biz bu hikayeyi duyunca çok şaşırmıştık. O sıra çok küçüktük ve sosyolojinin s'sini yeni öğreniyorduk 101'lerde. Meğer ne güzel yerlermiş oralar araştırma yapmak için. Meğer insana ne güzel gözlemleme, yorumlama imkanı sağlıyormuş. Hani çalışırken aklımdan geçen tek şey buydu, keşke üniversitede gender araştırmalarım yanına mağazada çalışıp yapsaydım araştırmamı. O kadar güzel sonuçlar çıkardı ki.
    
     Çalışırken çok eğlendim ama çok sinirlendiğim anlar da oldu. Her şey bir tecrübe sonuçta. Ama en önemlisi "hak"ın ne olduğunu gördüm fiziksel olarak. İnsanların nasıl hakettiklerini alamadıklarını görünce farkettim. Ya da "evinde aşçıları, temizlikçileri; şoförüyle mağazaya gelen" insanların davranışlarını görünce anladım.

     Her işte çalışın efenim. Herkesi anlayabilmek için lazımmış bunlar. Çok kazanın, az kazanın, kaliteli olsun olmasın.. Bir şeyler yapın bence. Birbirinden farklı, belki hiç alakası olmayan işler yapın. Birbirleriyle alakası olmayan, hatta sizin hayatınızda belki bir daha oturup kahve içmeyeceğiniz insanlarla tanışın böylelikle. Molada bir çay için yanında sigaranız. İnsanlara gülmeyi öğrenirsiniz hem. Belki biraz da sabır kontrolünü. Keşke çok önceden deneyimleseydim dediğim için bu kadar emin konuşuyorum. Çünkü her işin dinamiği farklıdır. Her iş kendi içinde ayrı özellikler barındırır. Hem hayatımıza da biraz renklilik, biraz çeşitlilik katmak gerekmez mi? Belki bir gün de şöyle Ege'ye kaçıp minik bir pansiyonda çalışırız. Ne dersiniz?

     O kadar çok anım oldu ki topu topu 15 günde. Hepsini anlatmam lazım..

     p.s. bir sosyolog olarak ayrımcılık yapmayı hiiiiiiiiiiçççç😜 istemem ama söz konusu alışverişse ya da iletişimse eğer, erkekler kadınlardan çok daha başarılı. Sırf bu yüzden o 15 gün erkek bölümünde çalıştım yahu! 😅 Sonuçta bu da bir araştırma sonucu efenim, kabul etmeyin dilerseniz. 💋

Yorumlar